Gazeteci Serdar Korucu, Türkiye’deki Ermenilerin 1970’lerin başından 1990’ların ikinci yarısına kadar olan devirdeki toplumsal hayatlarını, kolektif deneyimlerini periyodun basınından topladığı bilgilerin yanı sıra Türkiye Ermeni toplumundan o günleri yaşayan 22 şahısla yaptığı röportajlar ışığında inceliyor.
Aras Yayıncılık’tan çıkan “12 Eylül Döneminde Ermeniler” kitabı, Türkiye’nin tarihindeki kara lekelerden 12 Eylül Darbesi’nin ülkedeki Ermeni toplumuna tesirini, darbe idaresinin uyguladığı baskıyı gözler önüne seriyor.
“Ben bir Ermeni olarak, hayatımda hiçbir cürüm işlemedim ben bu ülkede. Hiçbir terör örgütü ile bir işim olmadı. Hiç adam öldürmedim, adam da dövmedim, dayak da yemedim. Hiçbir şeye girmedim. Beni aldılar, 12 Eylül’de götürdüler” diyen Hrant Dink’in de ortalarında olduğu Ermeni toplumu içinden yapılan gözaltı dalgalarını özel röportajlar ve birinci kere yayımlanan dokümanlar eşliğinde aktaran kitap, 12 Eylül devrinde çok sayıda Ermeni’nin de polis ve mahkeme süreçlerinden geçtiğini, hatta azap gördüğünü ortaya koyuyor.
Kitabın birinci kısmında Korucu, kimi değerli olaylar ve figürlerden yola çıkarak devrin bir fotoğrafını çekiyor. İkinci kısımdaysa bu 22 kişinin, başlarına gelen birden fazla vakit gergin, üzücü lakin kimi vakit da trajikomik olayları anlattıkları tanıklıklardan oluşuyor.