Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Plan ve Bütçe Kurulunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
‘TEK TEK NOT ALINDI’
Görüşmeler sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ üzere sözleri tek tek not aldığını söz eden Tekin, “Bizler de burada bu çeşit sözlerden etkileniyoruz ve doğal olarak reaksiyon koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız karşılık verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ancak bu sözler olağan sözler değil” dedi. İHA’nın aktardığına görde Bakan Tekin, bakanlığıyla ilgili hususlarda şunları söyledi:
İTFAİYE MEMURLUĞU DAHA DEĞERLİ DİYORSANIZ: Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Mülakat komitelerinde alacağımız önlemleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta önlem aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları evvel siz bir değerlendirin. Şayet, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur.
60 BİN ŞAHISTAN 1100 KİŞİNİN YERİ DEĞİŞMİŞ: Elimde bütün komitelerin raporları var. Benim elimdeki sayılar, 3-5 arkadaşın bir ortaya getirdiği toplam sayı içerisinde istatistiksel manası olmayan yahut yanlışsız tahlil sağlayacak sayılar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir kurulda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir öbür vilayetimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin bireyde toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş. (Muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti argümanının lisana getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde vilayet bazlı rakam” dedi.)
KPSS İLE YAPSAYDIM HİÇ MÜLAKAT YAPMAZDIM: KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun hengamesini verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Söylediğiniz hakikat şeyler var. Bir vilayetteki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Diğer bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım lakin bir diğeri benden daha yüksek aldı. Münasebetiyle, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor lakin ben aslında KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği’nde Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış.
HUKUKİ OLARAK TARİKAT VE CEMAAT VAR MI? Türel olarak cemaat ya da tarikat diye bir hukuksal kişilik var mı? Hukuksal kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek şahısla ya da hükmî kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken öbür kimseyle protokol imzalama talihimiz yok. Bizim 5 bin civarında bu tipten protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından yasal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki bahisler beni ilgilendirmez. Rastgele bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde hükmî kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur. Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta.
ANADİLİ ÖĞRENSİNLER LAKİN: Çocuklar anadillerini öğrensinler lakin bizim ülkemizde resmi lisan Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir lisan öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen görev çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel manada kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”
(İHA)